Mersin, dört bir yanından sürekli hançerleniyor.
Her gün mantar gibi yeni inşaatlar sadece merkezi değil, ilçe yollarını da istila ediyor.
Kıyı şeridi, Çin Seddi gibi uzanan çok katlı yapılarla dolduruluyor.
Bu anlamda Mersin kent merkezi bitirildi zaten.
Şimdi Erdemli’ye kadar olan bölüm de yok ediliyor.
D-400 karayolunun sahil kesimi de üst tarafı da yüzlerce yeni inşaatla dolu.
Tabi bu beton yığınları yine çok katlı.
Verimli topraklar bir bir yok ediliyor, üzerlerine 15-20 katlı binalar konduruluyor.
Sahil bandı 20-30 metre yüksekliğindeki beton duvarlarla örülüyor.
Çoğunun adına da ‘yazlık site’ deniyor.
Mersin’in nefesi kesiliyor.
Sıvılaşma sorununu kimse hesaba almıyor.
Deprem gerçeğini kimse tınlamıyor.
***
Bunca yeni yapıyı ne altyapı kaldırabiliyor ne de üst yapı.
Sorunlar katlanarak artıyor.
Halen devam eden göçle birlikte nüfus da artıyor.
Kördüğüm olan ulaşım sorunu katlanarak büyüyor.
Elektrik altyapısı da su altyapısı da bu hıza yetişemiyor.
Var olan sorunların üzerine hep yenileri ekleniyor.
***
Yerel yönetimler, neden oldukları bu sorunları çözmekten çok uzak.
‘Neden oldukları’ diyorum, çünkü bu yapılaşmaya geçit verenler belediyeler.
İmar iznini, yapı iznini, inşaat ruhsatını onaylayanlar belediyeler.
Sahil şeridinin çok katlı beton yığınlarıyla doldurulmasının baş sorumlusu belediyeler.
El birliğiyle Mersin yok ediliyor.
Güzelim sahilimiz katlediliyor.
Yazık değil mi bu kente?
Yarın nefes alacak küçücük bir alan bile bulamayacak bu kentte yaşayanlar.
Daha ne kadar, nereye kadar kıyacaksınız bu kente?..
ARŞİV YAZILAR
