Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

HADİ KUTLA!..


24.07.2025

    Dün basından sansürün kaldırılışının yıl dönümü idi.

    Basın Bayramı diyen de var.

    Gazetecilerin Günü diyende.

    Adını bile tam koyabilmiş değiliz aslında.

    Bir çoğumuz kutlamadı haliyle.

    Memleketin durumu ortadayken, at izi, it izine karışmışken, özellikle, bile isteye karıştırılıyorken  neyin kutlaması yapılacaktı zaten.

    Basının sözde kanaat önderleri kahvaltı sofralarında, lokantacı kapılarında otel lobilerinde gezerken,  kendi içerisinde bile gerçek gazetecileri sahtelerinden ayıramaz bir yapılaşma oluşturulurken, sahtekarların “gazetecilik etiği” üzerine klavye tıngırdattığı ve de alkışlandığı bir ortamda kutlanacak bir şey bulamadı benim gibiler.

    Bu günleri atlatabilir, hür ve sansür edilemez bir yapıda, gerçek gazetecilere saygı duyulan bir iklim yaratabilirsek kutlamalara yine başlayabiliriz belki.

    Saygı duyulan, kalemini, köşesini vatanın selameti için, insan hak ve hürriyetleri için, hayvan hakları için, tam demokratik bir cumhuriyet için kullanabilen bir nesil yetiştirebilirsek bayramı veya kutlamayı hak edebiliriz.

    Bu iklimi yaratabilmek için umudunuz var mı derseniz eğer;

    Yürekten söylüyorum ki yok.

    Yozlaşma, çıkar ilişkileri, yalakalık, yandaşlık, yoldaşlık gibi mikropların bu yapıdan atılmasını siz ne kadar olabilir görüyorsanız ben de o kadar geleceğe güven duyabiliyorum.

    Kaldı ki sadece basın sektörü bu halde değil.

    Genel olarak hiç iyi durumda değiliz.

    Darbeye karşı durmayı, demokrasiye sahip çıkmayı,  o gücü, o kararlığı bile iki günde sağından solundan delip farklı noktalara taşımaya başlamadık mı?.

    Demokrasi nöbetlerinde fikirler, etik değerler havada uçuşacağına artık ciğer dürümleri, lokma tatlıları, sen, ben tartışmasında insanlar.

    Kimin kim olduğunu sorgulamakta bile zorlanmıyormuyuz?.

    “Zor günler” bazıları için ikbal kazanma, yaratma günlerine dönüştürülürken umutlu olmak zor be arkadaşlar.

    Yeter ki Türkiye düzelsin.

    Bizim sektörde kendiliğinden düzelecektir.

    İnşallah!.

    Yoksa;

    Velattalin amin!..

    **

   Okuduğunuz satırlar geçen yılın 24 Temmuz’undan kalma.

    Bir önceki yıl da aynıydı.

    Değişen bir şeyin olmamış.

    Daha da kötü üstelik.

    Seneye de aynı yazıyı okuyacağımızı bilin gari.

    Ölmezsek eğer!.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “ACI ACIYI, SU SANCIYI KESER..”

ARŞİV YAZILAR