Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

ÇENEYE KUVVET!..


20.05.2025

    Diyojen’e:

    “Bir adamın ne kadar akıllı olduğu nasıl anlaşılır” diye sordular.

    “Konuşmasından” dedi...

    “Peki, ya adam hiç konuşmazsa?..”.

    “Hiç kimse o kadar akıllı olamaz” diye cevap verdi Diyojen...

    **

    Biz de öylemi ya;

    Konuşması gerekenler sessizlik yemini etmişçesine susuyor, konuşmuyor, lal olmuş taklidi yapıyor.

    Konuşmaması gerekenler ise inadına bülbülleşiyor, mübarek çenesini bir türlü kapatamıyor.

    Diğer bir deyişle;

    Ağzı olan konuşuyor.

    Üstelik yanlış insanlar yanlış yerde, yanlış zamanda konuşuyor.

    Mesela;

    Adam bilirkişi kimliğiyle Aydıncık' a kurulacak balık çiftlikleri tebliğ, yönetmelik, kanun hükümleri çerçevesinde belirtilen şartları karşılamaktadır" görüşü ile balık çiftliklerinin kuruluşuna destek hatta onay veriyor.

    Aynı adam balık çiftliklerinin yerleştirileceği bölgedeki deniz çayırlarının korunması konusundaki seminerde çevreci kılığında konuşmacı olarak boy gösteriyor.

    Bir başkası mesela;

    Milletvekili.

    Sorsanız haliyle çevreci, doğa dostu, seçildiği ilin taşını, toprağını, suyunu korumakla vekaleten de olsa doğal görevli.

    Ama;

    Birinci derecede yakını aynı ilde maden ruhsatı alıp toprağın altını üstüne getirerek para kazanma peşinde.

    Bir diğeri antik bir bölgede yaptığı çalışmalarda yasalara, meslek etiğine ve vicdanlara sığmayacak işler yapmakla itham ediliyor.

    Hazine avına çıktığı iddiaları ayyuka çıkıyor.

    Bulduğu  veya elinin değdiği tarihi eserlerin akibeti hakkında akıl almaz iddialar dolaşıyor.

    Sonra;

    Adam talan ettiği iddia edilen bir bölgedeki arkeolojik etkinliklerde birinci sınıf konuşmacı yapılıyor, ahkam kesiyor, üstüne alkış alıyor.

    Bir başkası adaletin karşısında.

    Hakkındaki iddialar, suçlamalar büyük.  

    Kesinleşirse cezası da öyle.

    Oysa bakıyoruz adam gittiği her yerde elinde adaletin terazisi ile dolaşan melek gibi dolaşıp akıl satıyor, müşterisizde kalmıyor.

    Bir diğeri bir yerlerde şehrül hakim.

    Mikrofonu eline aldı mı kendisini tutamıyor.

    Kendisini eleştirenleri topa tutuyor.

    Pinokyo benzetmesi yapıyor, aşağılıyor aklınca.

    Sahne ışıklarının büyüsünde.

    Boyu sürekli uzuyor.

    Boş yapıyor.

    Antipatik oluyor.

    Çene yine de durmuyor.

    Baştan aşağıya halimiz budur.

    Diyojen ne yapsın!..

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “TUT KELİN PERÇEMİNDEN!..”

   

   

  

   

ARŞİV YAZILAR