‘Açlığın sınırında değil inanca bir yaşam istiyoruz’

21 Aralık 2025 Pazar 16:57

Halkevleri Mersin Şubesi, “Kavgamızın bayrağı halkın hakları!” sloganıyla sokağa inerek, iktidara, “Açlığın sınırında değil inanca bir yaşam istiyoruz” çağrısı yaptı.

TBMM’deki bütçe görüşmelerinde halkın taleplerinin gündeme alınması için sokağa inen Halkevleri Mersin Şubesi üyeleri, iktidara seslendi.

Güneş İşhanı önünde ellerinde bayraklarla toplanan ve “Açlığın sınırında değil inanca bir yaşam istiyoruz” pankartı açan Halkevi üyeleri, “Sermayeye, Saray'a değil halka bütçe” çağrısı yaptı.

 

“SUSMUYORUZ”

Burada bir de basın açıklaması yapan Şube Başkani Aycan Özkan, emeği ile yaşamı var eden emekçiler, kadınlar, gençler ve emekliler olarak insanca yaşamak istediklerini söyleyerek, “Bir avuç zenginin çıkarları uğruna bizleri yoksullaştıran, emeğimizi sömüren, güvencesizliğe, geleceksizliğe mahkum eden bu düzen karşısında susmuyoruz.

Sermayenin karına kar katmak için hayatlarımızı, emeğimizi, bedenlerimizi hiçe sayan Saray iktidarı dört bir koldan haklarımıza saldırıyor. Emek daha da güvencesizleştirilip daha da ucuzlaştırılıyor. İşçi ücretleri daha da diplere çekiliyor, ücretler gasp ediliyor. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmıyor. İşçiler iş cinayetlerinde katlediliyor.

“YOKSULUN ÇOCUĞU MESEM’LERDE UCUZ EMEK GÜCÜ HALİNE GELİYOR”

Devlet okullarında temizlik malzemelerinin yetersizliği, gerici müfredat, nitelikli eğitimin olmaması dolaylı yoldan özel sektöre yönlendiriyor. Zenginin çocuğu nitelikli eğitim alırken yoksulun çocuğu MESEM’lerde ucuz emek gücü haline geliyor, iş cinayetlerinde ölüyor.

Hastalanınca sağlık hakkından yararlanmak neredeyse imkansız. Devlet hastanelerinde ileri tarihlere verilen randevular, sağlık emekçilerine 5 dakikada bir hastaya bakma dayatması sağlık hakkımızı gasp ediyor.

 

“İSTİKRAR VE REFAH DEDİKLERİ PATRONLARA LÜTUF, HALKIN PAYINA YOKSULLUK”

Tarım ve orman arazileri çok büyük hızla kamulaştırılıp maden ve enerji şirketlerine peşkeş çekiliyor. Ülkemizin doğası, yer altı ve yer üstü kaynakları yok ediliyor. Kentlerimizi dev bir şantiye alanına çeviren inşaat şirketleri, evimize el koyup bizi borçlu çıkarıyor.

Emekçilerin, emeklilerin ücretleri aynı kalırken, temel tüketim mallarına, ulaşıma zam üstüne zam geliyor. Türkiye’de işçilerin yarısı asgari ücretle yaşıyor. Açlık sınırının altındaki asgari ücrete erişemeyen pek çok işçi bulunuyor. sadece Ekim 2025’te asgari ücretin enflasyon karşısındaki kaybı 6 bin 322 TL iken 2026 yılı için asgari ücrete yüzde 25 zam yapmaktan bahsediyorlar. İktidarın ‘istikrar ve refah’ diye sunduğu 2026 bütçesinden bizlere yine yoksulluğu reva görüyorlar. İstikrar ve refah dedikleri patronlara lütuf, halkın payına yoksulluk” dedi.

 

“SARAY TÜM BU YARATTIĞI YIKIM KARŞISINDA SESİMİZ ÇIKMASIN İSTİYOR”

Bunu kabul etmediklerini belirten Özkan, milyonların yarattığı değerin bir avuç şirkete aktarılmasına seyirci kalmayacaklarını kaydetti. “Saray tüm bu yarattığı yıkım karşısında sesimiz çıkmasın istiyor” diyen Özcan, “Her hak arayışının karşısına polis barikatları dikiliyor. İş yerinde örgütlenen işçiler işten atılma, üniversitesinde hak arayan öğrenciler okullarından, yurtlarından atılma tehdidi altında bırakılıyor.

Ancak kadınların, gençlerin, işçilerin, emeklilerin, yaşamı üretenlerin sesi kısılamıyor. Her yerde halk maden enerji şirketlerinin yıkımına karşı direniyor. İşçiler insanca yaşam için mücadele ediyor. eğitim emekçilerinin mücadelesi parasız bilimsel eğitim hakkı mücadelesi ile buluşuyor. Üniversiteliler kampüslerde kayyumlara, faşist çetelere meydan okuyor. Bir yandan emekliler bir yandan liseliler mücadeleyi büyütüyor.  Hak mücadeleleri bayrağı bugün ülkenin dört bir yanında emeği, yaşamı, doğası için direnenlerin elinde bayraklaşıyor. Şimdi bu bayrağı elden ele çoğaltma zamanı!

 

“ÖRGÜTLENMEYE, BU SERMAYE DÜZENİNE KARŞI MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ”

Emekçilere, gençlere, kadınlara, bütün mülksüzlere ve yoksullara, insanca yaşamak için direnmekten başka çaresi ve yeni bir dünya için mücadele etmekten başka özgürlüğü olmayanlara çağrımız var!

Yan yana gelmeye, örgütlenmeye, bu sermaye düzenine karşı mücadeleye davet ediyoruz.

Asgari ücret, emekli maaşı, KYK bursları insanca yaşayacak bir ücrete çıkarana kadar bu mücadelenin devam edeceğini bir kez daha vurguluyoruz.

Yoksullaştırmaya, haklarımızın, özgürlüklerimizin gaspına karşı kavgamızın bayrağı halkın hakları! Saray’a kul sermayeye köle olmayacağız!” diye konuştu.