Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

BOCİT KAFA!...


23.11.2025

    Geçen haftayı susuz geçirdi Mersin.

    Susuzluğun nedeni arıza kaynaklı değildi üstelik.

    Planlanmış bir çalışma Mersin Su Kanalizasyon İdaresi’nin beceriksizliği ve öngörüsüzlüğü nedeniyle kabusa döndü Mersinliler için.

    Yarım günlük planlı kesinti Pazartesi gününden yer yer Cumartesi sabahına kadar sürdü.

    Çalışma hayatı durdu birçok yerde.

    Vatandaş en temel gereksinimlerini bile karşılayamadı.

    Tesadüf ya;

    Perişanlık sürerken malum idarenin bütçesi görüşülüyordu yerel mecliste.

    Beyefendi övgüler yağdırdı başında durduğu kurumuna.

    “Suyun yeraltındaki yolculuğunu bile izliyoruz” derken vatandaşın musluğundan gelen ses umutsuzca TISSSS diyordu oysa.

    Bir meclis üyesi Tarsus’ta meydana gelen su baskınını dile getirince ortalık gerildi, insicam bozulur gibi oldu mecliste.

    “Aşırı yağıştan” dedi.

    “Tezvirat” dedi.

    “Şanssızlık” dedi.

    Bir ara haberi yapan gazeteci arkadaşımızın masaya yatırılıp, haberin yapıldığı gazete nüshasının huni haline getirilmesi, gazetecinin ağzına tutulması ve bir bocit  suyun aniden boşaltılması ile suyun nasıl taşacağı fantezisi konuşuldu o çok saygın meclis salonunda.

    Kimse utanmadı.

    Üstüne üstlük arsız, arsız gülündü bocit kafalılarca.

    Bekledim ki bir gazeteci, bir meslek örgütü bir çift laf söylesin;

    Haber sapına kadar doğru desin.

    Asıl Beyefendi tezvirat yapıyor desin.

    Mesleğine, meslektaşına sahip çıkma refleksi göstersin.

    Heyhat ki, heyhat..

    Vatandaşta boş geçilmedi elbette.

    “Çevrene sahip çık” denilerek, “ortalığı batırıp başımıza iş çıkarma” mealinde bir temenniyle kulağına kar suyu kaçırıldı.

    Bir başka meclis üyesinin Beyefendinin su kanal idaresine “muhallebi yerken dişi kırıldı” benzetmesi yapması biraz yadırgandı “bocit” yanlılarınca.

     O arada musluklardan yine aynı ses geliyordu.

    TISSSS!..

    Mersin’de suyun pahalıya mal edildiğini, vatandaşımıza ise ucuza verildiğini öğrendik yine o toplantıda.

    Vatandaşa bağ bağışlamakmıydı bu enteresan durum; yoksa beceriksizlik kaynaklımıydı öğrenemedik.

    İşin o kısmı ne soruldu, ne de izah edildi.

    Sonuçta Beyefendi gereğini yaptı özür diledi Mersinlilerden

    İnsicam sağlandı.

    Bütçe sağlama alındı.

    Musluklar TISSSS’lamaktaydı hala.

    Yazacak çok şey var aslında.

    Ama sosyal medya bu beceriksizliği savunup, rezaleti çok başka mecralara taşıyarak yarıştırmaya çalışan bocit kafalılarla dolu.

    Neden aday yapıldığına hala şaşırdığım bir milletvekili mesela.

    Yerel meclisin sürekli boş yapan bir meclis üyesi.

    Sapı bizden eski bir medya fenomeni.

    Onlara üzülmemek elde değil.

    Ama laf anlatmakta mümkün değil.

    Beceriksizlikten neredeyse kahramanlık hikayesi yaratma çabaları öne çıkan bir garip yapı ile karşı karşıyayız.

    Yandaşlık-yoldaşlık körlükten beter bir hastalık haline gelmiş.

    Ben “yalakalık çok zor, her önüne gelenin yapabileceği bir iş değil” diyeyim siz gerisini tamamlayın.

    Beyefendi gayet sakin durumu anlatmış, çalışmalar hakkında bilgi vermiş, üzerine düşeni yapmış, özür dilemiş.

    Beslemeler kendini parçalıyor, utanmasalar neredeyse sabotaj diyecekler.

    Olan şudur oysa:

    Kötü planlama, yetersiz öngörü ve biraz ciddiyetsizlik.

    İyi tarafından bakarsak;

    Bir kez daha olmayacağının da dersi.

    Geçmiş olsun Mersin..

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “ACELE İŞE ŞEYTAN KARIŞIR!...”

ARŞİV YAZILAR