Kocamaz’dan Gülnar’daki zeytinlik katliamına tepki

2 Temmuz 2025 Çarşamba 16:20

Mersin’in Gülnar ilçesindeki zeytin katliamına TBMM’den tepki veren İYİ Parti Mersin Milletvekili Kocamaz’ın, madencilik faaliyetleri nedeniyle zeytinliklerin katledilmesinin önünü açan düzenlemelere son verilmesi gerektiğini söyledi.

İYİ Parti Grubu tarafından Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz’ın TBMM’ye sunduğu “Madencilik faaliyetleri nedeniyle zeytinliklerin katledilmesi ve yaşanan mağduriyetler” araştırma önergesi büyük ses getirdi.

Başta madencilik faaliyetleri olmak üzere zeytinlik alanlarda gerçekleştirilen ve âdeta katliama dönüşen zeytin ağacı kesim ve söküm işlemlerinin ilgili bölgelerde yaratmış olduğu mağduriyet ve sorunların araştırılmasını isteyen Kocamaz, iktidarı hedef alan bir de konuşma yaptı.

 

“70 YILLIK BİNLERCE ZEYTİN AĞACI, ORMANA AİT ALANLARDA DİKİLDİKLERİ GEREKÇESİYLE ÖZEL MÜLKİYET DAHİ OLSA KESİLDİ”

“Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Mersin'in bazı ilçelerinde asırlık zeytin ağaçları, Orman Genel Müdürlüğü tarafından, gözünün yaşına bakılmadan insafsızca kesilmektedir” diyen Kocamaz, “Âdeta katliama dönüşen zeytin ağaçlarının kesim işlemleri, geçimini zeytin ve zeytinyağı üretiminden sağlayan ve başka da hiçbir gelirleri bulunmayan köylüler için büyük bir mağduriyete dönüşmüştür. Köylünün anadan, babadan ve dededen kalma altmış, 70 yıllık binlerce zeytin ağacı, ormana ait alanlarda dikildikleri gerekçesiyle özel mülkiyet dahi olsa kesilmiş ve çok sayıda köylü hakkında da cezai işlem uygulanarak tutanak tutulmuştur.

 

“2005’TE ZEYTİN FİDANI DAĞITILMIŞ VE ORMAN VASFINI KAYBETMİŞ ALANLARA EKİM YAPILMASI İSTENMİŞTİ”

Hâlbuki, geçmiş yıllarda Mersin'in ilçelerinde bizzat Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından zeytin fidanı dağıtılmış ve orman vasfını kaybetmiş alanlara ekim yapılması istenmiş, 2005 yılında köylülere Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bölgede sertifikalı zeytinciliği yaygınlaştırmak amacıyla dönüm başına 100 TL de destek sağlanmıştı; ayrıca, zeytin üretimini yaygınlaştırmak amacıyla daha önce birçok ilçemizde ecrimisil karşılığı köylülere alan tahsisleri dahi yapılmıştı.

 

“KÖYLÜ YALVARDI, ‘DEVLETE KALSIN’ DEDİ AMA DİNLETEMEDİ

Bütün bunlara rağmen, bir taraftan ekim için köylüler teşvik edilerek fidan dağıtımı ve destek sağlanırken diğer taraftan yetişmiş asırlık zeytin ağaçlarının kesilmesi hem bölgede hem de Mersin'de büyük tepkilere neden olmuştur. Bu ağaçlar kolay yetişmiyor; onlarca, yüzlerce yıl sonra bugünkü hâline geliyor. Zeytin zaten bir orman ağacıdır. Kesim yapılan ağaçların arasında yirmi, otuz, hatta altmış, yetmiş yıllık, hatta asırlık zeytin ağaçları da yer almaktadır. Köylülerin yetkililere ‘Yazıktır, kesmeyin; burası zeytin ormanı olsun, devlete kalsın!’ şeklinde yalvarmalarına rağmen ağaçlar kesilmiş, yetkililer tarafından kesmenin ve sökmenin dışında ne yazık ki bir çözüm üretilmemiştir” dedi.

 

“MADEN YASASI, ZEYTİNLİK ALANLARIN KÖKÜNÜ KAZIYACAK”

Burhanettin Kocamaz, Mersin'de asırlık zeytin alanlarında hiç acımadan kesim ve söküm işlemi yapılırken ülke genelinde birçok ilçedeki zeytinlik alanların kökünü kazıyacak bir düzenlemenin, muhalefet partilerinin tepkilerine rağmen, iktidar tarafından komisyondan geçirildiğini anımsattı.

“Bu teklifle, sadece Mersin'de değil, bütün illerimizde bu iktidar döneminde, ne yazık ki, ülke genelinde tüm zeytinlikler sahipsiz kalmış, patronların, yabancı şirketlerin emrine tahsis edilmiş, hâlâ da edilmektedir” diyen Kocamaz, “İktidar böylece, maden ocakları uğruna yerin altını yerin üstündeki tabiat varlıklarına tercih etmiş ve talana kapı aralamıştır. Teklifte yer verilen düzenlemeler yalnızca çevresel ve toplumsal hassasiyetleri göz ardı etmekle kalmamış, aynı zamanda Anayasa'yla güvence altına alınmış hak ve ilkeleri de hiçe saymaktadır.

 

“ZEYTİNCİLİK KANUNU FİİLEN YOK SAYILMIŞTIR”

Kamu yönetiminde hesap verebilirlik ortadan kaldırılmış, hukuk devleti olma ilkeleri ayaklar altına alınmıştır. Özellikle teklifin birçok maddesinde doğal kaynaklar özel sektör lehine ve sınırsız bir şekilde emre amade yapılmış, buna karşılık kamu yararını gözeten denetim, izin ve halk katılımı süreçleri işlevsiz hâle getirilmiştir. Böylece, ÇED raporu konusu bir formaliteye dönüşmüş, zeytinlik alanlarda madencilik yapılabilmesinin önü ardına kadar açılmış ve 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu fiilen yok sayılmıştır. Oysa zeytinlikler hem tarımsal üretimin devamlılığı hem de ekolojik denge açısından korunması gereken alanlar arasında yer almaktadır.

 

“MADEN ŞİRKETLERİ ÜRETİMLERİNE DEVAM ETSİN DİYE İKTİDAR ELİYLE ZEYTİNLİK ALANLARDA BÜYÜK BİR TALAN YAŞANACAK”

Bu teklifin yasalaşması hâlinde ülkemizin her köşesinde maden şirketleri üretimlerine devam etsinler diye iktidar eliyle 10 binlerce zeytin ağacı sökülecek ve zeytinlik alanlarda büyük bir talan yaşanacaktır. Gelin, bu zeytin katliamından vazgeçin, ağaçları kesmek yerine zeytinlik alanları üreticilere en azından ecrimisil olarak hep birlikte tahsis edelim. Araştırma önergemize destek verin ve köylülerimizin bu mağduriyetini giderelim diyorum” şeklinde konuştu.