Balıkesir’in Edremit Körfezinden kovulan balık çiftliklerinin Mersin’in Aydıncık ilçesine taşınmasına karşı tepkiler sürüyor. Aydıncık’ta yapılan bilir kişi keşfinde halk sokağa dökülerek “Balık çiftliklerini istemiyoruz” diye seslendi.
HEDİYE EROĞLU
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı, Balıkesir'in Edremit ilçesinde koylardan sökülen balık çiftlikleri için Mersin’i adres göstermesine tepkiler sürürken, tesislerin kurulumunun gündeme geldiği Aydıncık’ta halkın mücadelesi sürüyor.
Aydıncık Soğuksu Koyu’ndan Bozyazı Gözce kıyılarına kadar ki çok büyük bir alanda kurulmak istenen balık çiftliklerine karşı açılan davanın keşfi kapsamında ilçeye gelen bilirkişi heyetini eylem ile karşılayan yöre sakinleri, ellerinde dövizler ve afişlerle sloganlar atarak, balık çiftliklerini istemediklerini dile getirdi.
ÇEVRE EYLEMİNDE POLİS GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ ALDI
Aydıncık’ta yaklaşık 3 yıl önce kurulmasına rağmen ilçenin sorunları ile ilgili hazırladığı raporlarla dikkat çeken Aydıncık Kent Gelişimi Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin (AGİKDER), düzenlediği limanda düzenlediği eyleme Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan ile Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği (ÇEKSAM) Başkanı avukat Semra Kabasakal da destek verdi.
Çok sayıda vatandaşın katıldığı eylemde polisin geniş güvenlik önlemi alması dikkat çekti. Eyleme Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa da destek verdi.
BALIK ÇİFTLİKLERİ, KÖPEK BALIKLARINI KIYIYA İNDİRİYOR
Burada konuşan Semra Kabasakal, “Biz balık çiftliği istemiyoruz. Kafes balık çiftliği istemiyoruz. Balıklar özgürlük istiyoruz” diyerek, “Balıkların yaşam alanlarını kirletmeyelim. Onlar doğanın en güzel en nadide varlıkları. Doğanın yaşaması için balık çiftliklerine hayır diyoruz. Kabasakal’ın konuşması sık sık “Aydıncık’ta balık çiftliği istemiyoruz” sloganları ile kesildi. Gelen haberlere göre Akdeniz kıyılarında balık çiftliklerinin olduğu yerde köpek salıklarının sahile indiğinin tespit edildiğini belirten Kabasakal, “İnsanların plajlarda, sularda bulunduğu sıralarda köpek balıklarının geldiği görülmüş. Çünkü balıkların yok olması onların balık çiftliklerine yönelmesine neden olmuştur” dedi.
“ATIKLAR AYDINCIK- BOZYAZI KIYILARINA VURUR”
AGİKDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şimşek de, “ÇED raporundaki verileri baz alarak yaptığımız hesaplamalara göre; kümülatif olarak kurulacak olan çiftliklerde toplam günlük 20 ton ve yılda 7,5 milyona yakın bir atık, yani sadece balık dışkısı denize bırakılacak. ÇED raporunda bunun her hangi bir olumsuz etki, tehlike yaratmayacağını söylüyorlar. Buranın bir açık deniz olduğunu savunuyorlar. Ancak ilgili yönetmelikte bununla ilgili bir tedbir ve önlem alınması zorunlu olduğu ÇED raporunda halde alınmış bir önlem olmadığı görülüyor. Sadece tek çözüm olarak ‘kirletirsek gideriz’ denilmiştir. Ege’de olduğu gibi bu balık çiftlikleri tehlike yaratmaya devam edecektir. Ancak bu tehlike insan salığı için değil balıklar için söz konusu olduğunda gidecekler.
Burayı bir koy olarak değerlendirmeyip, açık deniz ifadesi ile bu tesisleri getirmek isteyenler, rüzgar ve dip dalga akıntıları ile atıkların gideceğini öne süren raporlar hazırlayanların iddiası doğru değildir. Bu atıkların dışarıya gitme olasılığı yoktur. Bu atıklar ya Aydıncık ya da Bozyazı sahillerine gelecektir. Bilirkişi heyetinin bunlara dikkat etmesini istiyoruz. Biz hakkaniyetli bir yargılama olacağını düşünüyoruz.
“İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR”
MERÇED Başkanı Sabahat Aslan da, “Burada kurulamak istenen balık çiftlikleri teknolojik olarak uygun değil. Akıntı hızı buna müsaade etmiyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinden kaynaklı şuanda Akdeniz kaynıyor. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü geçenlerde ölçüm yaptı, Akdeniz’in 34 derece ısındığını ve bunun çok normal olmadığını beyan etti. 34 derece ısı ile Akdeniz’de üretilecek balığın halk salığına etkisi ne olacak? Bu balık tüketilemez. Dolayısıyla burada insan salığını çok ciddi olumsuz etkileyecek balık çiftliklerini kurulumuna izin verilmemeli.
Biz biliyoruz ki bu balık çiftliklerinde tonlarca antibiyotik, kimyasal ilaç, dezenfektanlar kullanılıyor. Dolayısıyla bilim insanları balık çiftliklerinin sağlıklı olmadığını tespit etmişlerdir. Bizler de sizden mesleki etik doğrultusunda karar vermenizi talep ediyoruz. Balık çiftliklerini ne Aydıncık’ta, Ne Anamur’da ne de Silifke’de istemiyoruz. İnsan hakları doğrultusunda karar vermenizi ve raporunuzu o yönde yazmanızı talep ediyoruz” diye konuştu
ÇED RAPORU SAKAT!
Konuşmaların ardından AGİKDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şimşek, bilirkişi heyetine ÇED raporundaki hukuksuzluklar ile ilgili bilgi verdi. Şimşek, “Devletin aldığı ilke kararına göre; koyların kıyıları Sit alanı ise buralarda balık çiftçiliği üretilemez.
Ayrıca; Aydıncık Soğuksu Koyu’ndan Bozyazı Gözce arasına yapılmak istenen balık çiftliklerinin atıklarının açık denize gitmesi mümkün değil. Bu nedenle ÇED raporu sakattır” diye konuştu.
| Balık çiftliklerini istemiyoruz! |