Kıymet Gökçe

Kıymet Gökçe

EY İNSAN, SEN KİMSİN?


22.07.2025

‘İnsan’ denen canlı türü; hırslarıyla doymak bilmezliğiyle kibriyle bu gezegende kurduğu hükümranlığını her geçen gün daha da sertleştiriyor.

 

Kendini dünyanın tek sahibi, tek hakimi sanıyor!

 

Kendi türü dışındaki canlıları bir kalemde yok etme hakkını rahatlıkla ve aymazlıkla kendinde bulabiliyor..

 

Kendi türü dışındaki canlılara dünyayı dar ediyor!

 

Birlikte yaşamak ‘zorunda’ olduğu diğer canlıların yaşam alanlarını bir bir gasp ederek bu gezegeni onlar için yaşanmaz hale getiriyor.

 

Pişkinliği de asla elden bırakmıyor!..

 

***

 

Geçen hafta ülkemizde yaşanan iki olay, insanlığın geldiği ve gideceği noktayı çok acımasız bir şekilde bir kez daha ortaya koydu.

 

Biri Ares, diğeri kazlar..

 

Efendim, İzmir Dikili’de Ares isimli köpek sırf sıcaktan bunalıp biraz serinlemek istediği için canından oldu.

 

Balıkesir Erdek’te de ‘örgütlenmiş’ bir grup kaz, doğaları gereği yine suya girdikleri için anlamsızca yok olup gitti dünya denen bu gezegenden.

 

***

 

Ares, bir hevesle alınıp sonra sokağa terk edilen bir köpek.

 

Bu bunaltıcı yaz sıcaklarından bir nebze kurtulmak için Dikili’de ara ara denize girip serinleyen dünyanın minicik bir parçası.

 

Ama insan, hemen her şeyde olduğu gibi denizlerin de tek sahibinin kendisi olduğunu düşündüğü için Ares’i CİMER’e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) şikayet etti.

 

Gerekçe; denizi kirletmesi.

 

Denizlere insanın verdiği hasarı başka hiçbir canlı türü vermiyor oysa..

 

Deniz kirliliğinin tek nedeni insan oysa..

 

Görevliler de Ares’i yakalayıp barınağa kapattı.

 

Sonuç; Ares barınakta kaptığı virüs nedeniyle yaşamını yitirdi.

 

Tek yaptığı, bu gezegenin bir parçası olarak biraz serinlemekti.

 

***

 

Gelelim kazlara.

 

Efendim, Balıkesir Erdek’te yaklaşık 30 kaz, türünün gereği üzere denize giriyor..

 

İnsan burada yine devreye giriyor ve paylaşmak istemediği denizini kazlardan kurtarmak için yine CİMER’e başvuruyor.

 

Denizlerin tek hakimi kendisi ya, burada denize sadece kendisi girebilir, başka canlılara yer yok!..

 

Tabi burada da yine görevliler geliyor, bu kazları toplayıp bir kümese kapatıyor!.

 

Kazlardan 8’i, yine insan aymazlığının, hırsının, kibrinin kurbanı oluyor, stresten ve bunaltıcı sıcaktan ölüyor…

 

***

 

İşte insan denen türün geldiği nokta bu!.

 

Korkarım ki, bu noktadan çok daha ileriye gidecek, yaşam alanlarını gasp ettiği canlıların canını almaya devam edecek.

 

Birlikte yaşaması gerektiğini, biri olmadan diğerinin de olamayacağını, dünyanın dengesinin her geçen gün bu hükümranlık yüzünden biraz daha biraz daha bozulduğunu bildiği halde bu gidişata ‘dur’ demeyecek.

 

***

 

Ey insan, sen kimsin?

 

Sürekli genişleyen, ucu bucağı bilinmeyen evrende milyarlarca galaksideki trilyonlarca yıldızın içinde toz zerresi bile kadar olmayan, ismine ‘dünya’ denen bu gezegendeki milyonlarca canlı türünden birisin sadece.

 

Evet, karada, suda ve havada 8,7 ila 10 milyon tür canlının yaşadığı tahmin edilen bu dünyada sen de bir toz zerresi bile değilsin!.

 

Diğerlerini yok ettiğinde senin de yok olacağını ne zaman anlayacaksın?

 

Bu gezegeni diğer canlılarla paylaşmak zorunda olduğunun farkına ne zaman varacaksın?

 

Diğer canlıların da ‘en az senin kadar’ yaşam hakkı olduğunu ne zaman kabul edeceksin?

 

Titre ve bir an önce kendine gel artık!..

ARŞİV YAZILAR