TBMM’de bütçe görüşmeleri sürürken Mersin’de emekliler yaptıkları ortak eylem ile hak ettikleri pay talebiyle sokağa indi. Emekliler ayrıca Mersin Büyükşehir’e konut projesinin ayrıntılarını açıklama çağrısı yaptı.
2021 Tüm Emekliler Sendikası ve Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şubesi, yaptıkları ortak eylem ile bütçeden hak ettikleri payları istediler.
Sendika binası önünde yapılan eylemde, “Sefalet ücretine hayır, insanca yaşamak istiyoruz” ve “Yüzyılın ayıbı; geçinemiyoruz, beslenemiyoruz, barınamıyoruz” pankartları açılarak, iktidara seslenildi.
“İNSANCA YAŞANABİLECEK MAAŞI SİZ VERMİYORSANIZ BİZ ALACAĞIZ’ DEMENİN ŞİMDİ TAM ZAMANIDIR”
Burada emekliler adına yapılan basın açıklamasının metnini okuyan Başkanı Hüseyin Kurt, “Sevgili Mersin’li emekliler, ilimizdeki son emekliye ulaşana kadar durmayacak çalışmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki ‘Gücümüz birliğimizden gelir’. Yıllardır açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca emeklinin mutfağındaki yangının sönmesi, tenceresinin kaynaması ve karnının doyması için; ‘insanca yaşanabilecek maaşı siz vermiyorsanız biz alacağız’ demenin şimdi tam zamanıdır.
“BİZ İSTEMEZSEK VERMEYECEKLER, HAYDİ HEP BİRLİKTE ORTAK VE BİRLEŞİK MÜCADELEYE”
Artık söz bitti. Şimdi karar verme ve harekete geçme zamanı. Ya köle olacağız, ya insanca yaşayacağız. Biz istemezsek vermeyecekler, haydi hep birlikte ortak ve birleşik mücadeleye.
İnanın, ele ele ve omuz omuza birlikte mücadele etmeyi başarabilirsek; emeklilerin sendikal haklarını özgürce kullanabileceği, huzur ve güven içerisinde insanca yaşayabileceği günlere mutlaka kavuşacağız.
Sendikalı ve sendikasız bütün emekli yurttaşları, Yurttaş Birlikteliği öncülüğünde 6 Aralık Cumartesi günü Ankara Tandoğan Anadolu Meydanı’nda düzenlenen “Emeklilerin Bütçe Hakkı Mitingine” katılmak amacıyla, saat 11.00’de Atatürk Kültür Merkezi önünde, 2021 Tüm Emekliler Sendikası kortejinde buluşmaya davet ediyoruz” dedi.
İKTİDARIN AYNASI BÜTÇE
Bütçelerin rakamların alt alta toplandığı basit metinler olmadığını dile getiren Kurt, iktidarın bütçeyi nasıl yaptığının onun aynası olduğunu söyledi. “İktidar emekçiye, emekliye, öğrenciye, eğitime ne kadar; tefeciye, rantiyeye ne kadar pay ayırıyor diye bakılır” diyen Hüseyin Kurt, “2026 bütçe teklifinde 17 milyon emekliye ayrılan pay 1 trilyon 872 milyar lira iken, faize ayrılan pay 2 trilyon 742 milyar TL. Başka söze gerek yok, her şey apaçık ortada.
Emekliler arasında konut sahibi olma oranı her yıl azalıyor, daha önce emekli ikramiyesiyle konut sahibi olunabilirken, şimdi aylıklar kiraya bile yetmiyor. Kiralık konut ilanlarında emekliye verilmez notuyla karşılaşır olduk” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR’E KONUT PROJESİNİN AYRINTILARINI AÇIKLAMA ÇAĞRISI
AKP’nin, TOKİ eliyle 2022 yılında seçim öncesi açıkladığı konut ve arsa kampanyasında henüz arsasına kavuşup inşaata başlayabilen bir kişi bile olmadığını da dile getiren Kurt, açıklamasını şöyle tamamladı: “Şimdi de önümüzdeki seçimde sahte umut yaratmak üzere 500 bin sosyal konut projesi açıkladılar. Konut açığı ülkemizde en yüksek düzeydedir. Sorunun kaynağı olan iktidarın konut sorununu halkçı anlayışla çözme niyeti ve iradesinin olmadığı ortadadır.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleriyle eş güdüm içerisinde, gerçek anlamda en yoksulları gözeten uygulanabilir sosyal konut projesini ayrıntılandırarak topluma sunmalı, bu kanayan yaraya merhem olacak halkçı çözümleri hızla gerçekleştirmelidir.
İlimiz Mersin geçmiş yıllarda emekli nüfusu için cazip yerlerden biriydi, geçim nispeten başka bölgelere göre daha kolaydı. Bu yüzden çok sayıda emekli kalıcı olarak Mersin’e yerleşmişti. Şimdiyse özellikle emekliler için Mersin’de yaşamak çok zorlayıcı duruma geldi, aylıklar kiraya yetmiyor, olanak bulanlar tersine göç etmenin yollarını arıyor.
“EMEKÇİ VE EMEKLİ EN YÜKSEK MERTEBEDEDİR”
Emekli kimliğimizle diyoruz ki: Toplumu ülkeyi vatanı, emeğiyle, alın teriyle, beyninin ışığıyla var eden ve yarına taşıyanlar olarak gücümüzün farkına varmamız şart. Akıl bilim çağdaşlık aydınlanma biz emekçiler olmadan gerçekleşemez.
Toplum, dolar milyarderleri olmadan da gelişir güçlenir yarınını güvence altına alabilir.
Toplumun dengeli ve uyum içinde olması eşit ve özgür bireylerin varlığına sıkı sıkıya bağlıdır.
Toplum, emekçiler olmadan gelişemez güçlenemez yarınını güvence altına alamaz.
İnsanlığın ortak çabasıyla bugün ulaşmış olduğumuz birikim zenginlik ve tecrübe, dünyayı defalarca doyuracak barındıracak eğitimini sağlığını güvenceye alacak düzeydedir.
Ama, gücü ve ortak zenginliğimizi gasbetmiş iktidar, genç ve sağlıklı evlatlarımızı işsiz, işçiyi güvencesiz, en zeki çocuklarımızı eğitimsiz, biz emeklileri konutsuz, hastamızı ilaçsız, dul ve yetimlerimizi çaresiz, mümbit topraklarımızı üretimsiz bırakmakta tereddüt etmedi.
Yetmedi, emekçilerin eşit ve özgür dünya idealine ulaşmak için kurduğu yapılara görünür görünmez binlerce engel çıkarıyor, kargaşa yaratmaya devam ediyor. Sendikaları kapatmak, belediyelere kayyım atamak, partileri dağıtmak, halkın sesi olan televizyonları ve basın organlarını karartmak, tehlikeli gördüğü her emekçi/emekli dostunu uydurma gerekçelerle hapse atmak günlük rutinleri hâline geldi.
“BİZ EMEKÇİ HALKIZ”
Ülkedeki 17 milyon 150 bin emekli, dul ve yetim olarak kimi Avrupa ülkelerinden daha büyük bir sayımız var. Daha önceki yıllarda nüfusa oranımız her 5 kişiden biriyse de; çocuklarımızla, torunlarımızla, gelinlerimizle, damatlarımızla birlikte ülke nüfusunun en az yüzde 99'unu oluşturuyoruz. Üretimden gelen gücümüz olmasa da tüketimden gelen gücümüzle, seçmen olarak ağırlığımızla, yurttaş olarak barışçı eylem ve etkinliklerimizle, ailemize ve çevremize verdiğimiz toplumsal destekle ülkemizin en deneyimli ve büyük gücü olduğumuzu biliyoruz.
Biz, bu tuzakları boşa çıkarmaya kararlıyız. Emekli hareketinin temsilcileri ve yürütücüleri olarak biliyoruz ki, anayasanın ruhuna aykırı mahkeme kararlarıyla birliğimiz dağıtılmak ve parçalanmak isteniyor. Bizler bu oyunları bozacak, parçalanmayı önleyecek, emekli mücadelesini büyütmeye devam edecek bilgeliğe ve ustalığa sahibiz. Ülkemizde ulaşılmadık emekli kalmayana kadar hedefimize ısrarla yürümeye devam edeceğiz. Vazgeçmek yok, yarı yoldan dönmek yok.
EMEKLİ NE İSTİYOR?
Dostlarımız rahat olsun. Bizler yol bulmanın, yol yoksa yeni yollar açmanın ustasıyız. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.
Taleplerimiz nedir? Emekli ve dul/yetim aylıkları insanca yaşamaya yetecek düzeye çıkarılsın. En düşük aylık en düşük memur aylığıyla eşitlensin.
Memur emeklilerine yasanın emredici hükmüne rağmen iki yıldır ödenmeyen seyyanen zamlar topluca ödensin.
Konutsuz emeklilere, gelirlerine uygun ödemeli sosyal konutlar yapılsın, konut sahibi olana kadar kira yardımı sağlansın. Depreme dayanıksız konutlar uygun ödemeli krediyle sağlamlaştırılsın.
Anayasanın ‘Sendika Kurma Hakkı’ ve ‘Toplu Sözleşme Hakkı’ ile ilgili 51. ve 53. Maddelerine ‘Emekliler’ veya Uluslararası Sözleşmelerde yer alan ‘herkes’ ibaresi eklenerek emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvenceye kavuşturulsun.
Emekli Sendikaları Statü Yasası çıkarılsın.
Tüm emekli aylıkları ‘asgari değil, insanca yaşam’ ilkesine göre hükümet ve emekli sendikası arasında yapılacak toplu sözleşme yoluyla belirlensin.7. Aylık bağlama oranı (ABO) eskiden olduğu gibi yüzde 70 olsun.
“YILLARDIR SAVSAKLANAN İNTİBAK YASASI DERHAL ÇIKARILSIN”
Yıllardır savsaklanan İntibak Yasası derhal çıkarılsın. İşçi, Memur ve Bağ- Kur emekli aylıkları arasındaki eşitsizlik giderilsin. Bayram ikramiyesi adı altında yılda iki defa yapılan ikramiye ödemelerine banka emeklileri de dahil edilsin. Tüm emeklilere yılda dört defa birer aylık tutarında ikramiye ödensin. SGK ile Bankalar arasında yapılan protokol görüşmelerine emekli sendikasının da katılması yönünde yasal düzenleme yapılsın. Emekli aylığı promosyonları 3 yılda bir değil her yıl ödensin. Ulaşılabilir, parasız, nitelikli ve eşit sağlık hizmeti temel insan hakkıdır düşüncesiyle, emekli aylıklarından alınan muayene, tedavi ve ilaç katkı payı kesintileri kaldırılsın. Toplu taşıma araçlarında emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın. Emekli yurttaşlara yaşamlarının sonbaharında hak ettikleri saygı gösterilsin. Yalnız yaşayan, hasta ve bakıma muhtaç olan emekli ve yaşlı yurttaşlar için devlete ait huzurevi sayısı artırılarak, bakım hizmetleri yaygınlaştırılsın.
Emeklilerin birlikte zaman geçirebileceği, var olan yeteneklerini sergileyebileceği, yeni hobiler edinebileceği atölyeler kurulsun.”
