Yılda 300’den fazla güneşli günüyle, ‘Güneş Kenti’ olan Mersin bu alandaki enerji yatırımları için adeta doğal bir merkez olduğunu söyleyen İsmail Oğuz, “Güneş Kent Mersin ifadesi sadece bir slogan değil; bu kentin potansiyelini, kimliğini ve geleceğini tanımlayan bir gerçektir” dedi.
Haber Merkezi
Makina Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nce bu yıl 9’uncusu çeşitli illerden geniş katılımla düzenlenen, “9. Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve Sergisi” ile yenilenebilir enerji çağrısı yapıldı.
Etkinliği değerlendiren MMO Mersin Şube Başkanı İsmail Oğuz, bilimin, mühendisliğin, doğanın ve geleceğin kesiştiği bir buluşmaya imza attıklarını söyleyerek, “Enerjiye bakışımızı değiştiren, üretim anlayışımızı dönüştüren, dünyamızın geleceğini şekillendiren yenilenebilir enerji vizyonunu konuşmak için bir araya geldik” dedi.
GÜNEŞ KENTİ MERSİN
Mersin’deki güneş enerjisi potansiyeli ile ilgili de bilgiler paylaşan Başkan Oğuz, “Mersin, yılda 300’den fazla güneşli günüyle, antik çağda ‘Soloi’ yani ‘Güneş Kenti’ olarak bilinen kimliğiyle, güneş enerjisi yatırımları için adeta doğal bir merkezdir. ‘Güneş Kent Mersin’ ifadesi sadece bir slogan değil; bu kentin potansiyelini, kimliğini ve geleceğini tanımlayan bir gerçektir.
Etkinliklerimizde yıllardır ‘Güneş Kenti Mersin’ diye attığımız sloganların; güneş enerjisi kullanımının önemi ve kullanımı için yapılan çalışmaların, bugün gerçekleştiğini görmek bizler için büyük bir gurur kaynağıdır.
ÜLKEMİZİN ENERJİ ÜRETİMİNİN YÜZDE 20’Sİ GÜNEŞTEN
Güneş enerjisi ile ilgili 1997 yılında çalışmalarımıza başladığımızda ülkemizde güneş enerjisinden elektrik üretimi söz konusu değilken bugün ülkemizin enerjinin üretiminin yaklaşık yüzde 20’si güneşten karşılanmaktadır.
Akdeniz’in mavisiyle, Toroslar’ın yeşiliyle çevrili bu şehir, enerjisini doğadan alan, doğaya saygılı bir kalkınma anlayışının sembolü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Makina Mühendisleri Odası olarak bizler, yıllardır bu potansiyeli görünür kılmak, Mersin’i güneş alanında bir örnek şehir haline getirmek için çalışıyoruz.
Bu sempozyumlar, yalnızca bilgi paylaşımı değil; aynı zamanda farkındalık, iş birliği ve çözüm üretme platformlarıdır” diye konuştu.
“GELİŞMELER UMUT VERİCİ OLSA DA YETERLİ DEĞİL”
Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) 2025 Ağustos verilerine göre; ülkemizde elektrik üretiminin enerji çeşidine göre dağılımında yüzde 26,7’nin hidrolik enerji kaynaklı olduğunu belirten Oğuz, yüzde 20,3’ünün doğal gaz, yüzde 19,8’inin güneş, yüzde 18,2’si kömür, yüzde 11,5’i rüzgâr, yüzde 1,4’ü jeotermal ve yüzde 2,1’in diğer kaynaklardan oluştuğunu aktardı.
“Ülkemizin toplam kurulu gücü 120 bin 784 MW’a ulaşmıştır” diyen İsmail Oğuz, “Geçen yıl yüzde 13,6 olan güneş enerjisi oranı bu yıl yüzde 19,8’e yükselmiştir. Ayrıca ülkemizde elektrik enerjisi üretim santrali sayısı, 2025 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla 37 bin 422’ye (lisanssız santraller dâhil) ulaşmıştır.
Mevcut santrallerin 771 adedi hidroelektrik, 71 adedi kömür, 387 adedi rüzgâr, 66 adedi jeotermal, 361 adedi doğal gaz, 35 bin 352 adedi güneş, 414 adedi ise diğer kaynaklı santrallerdir. Bu gelişmeler umut verici olsa da yeterli değildir.
“GÜNEŞ ENERJİSİ, ARTIK YALNIZCA BİR ALTERNATİF DEĞİL, ZORUNLU BİR GELECEK TERCİHİDİR”
Güneş enerjisi, artık yalnızca bir alternatif değil, zorunlu bir gelecek tercihidir. ‘Tam bağımsızlığımız için kendi enerjimizi kendimiz üretmeliyiz!’ diyoruz ama öte yandan bizlere; Nükleer Santraller, enerji arz eksikliğine ve dışa bağımlılığa alternatif olarak gösterilmektedir. Ve ilimizde nükleer santral yapımına devam edilmektedir. Ülkemizde güneş enerjisi potansiyeli başta olmak üzere tüm yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları yeterince değerlendirilemezken, yeterli teknik altyapı ve mevzuat olmadan, kamusal denetimin dışlandığı bir yapıda, dışa bağımlılığı azaltmak bir yana, daha çok bağımlılığı artıracak bir süreçtir.
“NÜKLEERE İNAT, YAŞASIN HAYAT! DEYİP TEMİZ VE YERLİ ENERJİ OLAN GÜNEŞ ENERJİSİNİ ÖNERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Nükleere inat, yaşasın hayat! deyip temiz ve yerli enerji olan güneş enerjisini önermeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, yerel yönetimleri de temiz ve çevreci olan başta Güneş Enerjisi olmak üzere Yenilenebilir Enerji konusunda daha fazla çalışma yapmaya ve Kentimize katkı sunmaya davet ediyoruz.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Mersin Şubesi olarak biz, ülke kaynaklarının ve teknolojinin, halkımızın ve ülkemizin çıkarları doğrultusunda kullanımını savunuyoruz ve her zaman savunacağız.
İklim krizi, enerji arz güvenliği ve ekonomik dönüşüm gibi konular, mühendisliğin toplumsal sorumluluğunu her zamankinden daha fazla ön plana çıkarmıştır. Biz mühendisler, bu dönüşümün hem teknik hem de etik öncüleriyiz. Enerji verimliliği, sürdürülebilir tasarım, karbon ayak izinin azaltılması ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi konularında öncü rol üstleniyoruz.
BİLİM İNSANLARI ENERJİ ÜRETİMİNDE FARKLI BOYUTLARI ELE ALDI
Bu yılki sempozyumumuzda da bu dönüşümün farklı boyutlarını hep birlikte ele aldık. Güneş enerjisi sistemlerinde panel kirlenmesi ve çevresel etkenlerin performansa etkileri, enerji depolama teknolojilerinde termal yaklaşımlar ve uygulama alanları, güneş enerjili soğutma sistemlerindeki yeni gelişmeler, parabolik kolektörlerle elektrik üretimi potansiyeli, gelişen hücre mimarilerinin sektörel etkileri gibi teknik konular, alanın uzmanları tarafından derinlemesine tartıştık. Bilimin sahadaki karşılığını hep birlikte değerlendirdik.
Bu teknik oturumların yanı sıra, sempozyum kapsamında düzenlediğimiz ‘Türkiye’de Güneş Enerjisinde Sürdürülebilir Büyüme: Fırsatlar ve Engeller’ başlıklı panelde ise, sektörün geleceğine yön verecek stratejik konuları konuştuklarını kaydetti.
Yasal çerçeveden teknolojik gelişmelere, yatırım fırsatlarından üretim kapasitesine kadar uzanan geniş bir perspektifte; güneş enerjisinin sürdürülebilir büyümesi için yapılması gerekenleri tartıştık
Bu organizasyonda sektör temsilcileriyle, akademisyenlerle, kamu yöneticileriyle, genç mühendislerle ve gelecek nesillerimiz olan öğrencilerimizle bir arada olduk. Bu çok seslilik, ülkemizin enerji geleceği için en büyük gücümüzdür. Her oturumda, her sunumda, her fikir alışverişinde yeni bir çözüm filizlendi” dedi.
“MERSİN’DE TARIMDAN SANAYİYE, TURİZMDEN LOJİSTİĞE KADAR HER ALANDA GÜNEŞ ENERJİSİNİN KULLANIM POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK”
Mersin özelinde bakıldığında ise tarımdan sanayiye, turizmden lojistiğe kadar her alanda güneş enerjisinin kullanım potansiyeli çok yüksek olduğunu dile getiren İsmail Oğuz, “Kentimizde kurulan GES projeleri, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından örnek uygulamalar yaratıyor. Özellikle kırsal bölgelerde, kooperatifler ve belediyeler aracılığıyla geliştirilen güneş enerjisi yatırımları, toplumsal kalkınmaya da yeni bir boyut kazandırıyor.
Biz inanıyoruz ki; Mersin, Türkiye’nin yenilenebilir enerji başkenti olabilecek tüm donanıma ve vizyona sahip bir kenttir. Bu sempozyum, işte bu inancı güçlendirmek, bilgi ve deneyimi ortak bir akılda buluşturmak için çok kıymetli bir adımdır.
“ÇEVREYLE UYUMLU BİR KALKINMA ANLAYIŞINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bu etkinliğin gerçekleşmesinde destek veren Mersin Büyükşehir Belediyesi, Yenişehir Belediyesi, Mezitli Belediyesi, Toroslar Belediyesi, Mersin Organize Sanayi Bölgesi, Mersin Tic. Ve San. Odası, Deniz Ticaret Odası, Kıvanç Enerji, Şimşek Enerji, AKY Teknoloji ve TroyCert Mühendislik firmasına, değerli akademisyenlerimize ve katılımcılara, emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.
Ayrıca, bu sempozyumun bir diğer önemli ayağı olan sergi alanında bizlerle buluşan firmalarımıza da teşekkürlerimi sunuyorum.
Son olarak, bizler Makina Mühendisleri Odası olarak, bilimin ve mühendisliğin rehberliğinde, çevreyle uyumlu bir kalkınma anlayışını savunmaya ve yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
Geleceğimizin enerjisini bugünden üretmek, yalnızca teknik bir mesele değil; çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmanın da sorumluluğudur” şeklinde konuştu.