Hediye Eroğlu

Hediye Eroğlu

İspanya 2


22.05.2024

Önceki gün ki yazımda size İspanya’nın Madrid şehrinden bildirimlerde bulunmuştum. Bugün Barselona’ya geçiyorum ve yazımı da yolda yazıyorum…

Madrid’e veda ederken aklımda kalan başkentin kendine yakışan ağırlıkta olduğu izlenimi…

 

Her şeyde önce temiz bir şehir Madrid, düzenli, planlı! Evet turistik ama aynı zamanda tarih kokuyor tüm sokaklar… Kurallara uyan topluluklar bir arada sakince yaşayabiliyor. Ulaşımın kolaylığı Madrid’in rahatça ve keyfini çıkartarak yaşamınızı sağlıyor.

 

İspanya ekonomisinin önemli bir kalemi olan turizmden daha fazla pay alınabilmesi için özellikle alışveriş, gezi ve etkinlikler ağırlıklı olarak Madrid’de öne çıkan konular.

 

Kafeteryalar, restoranlar, barlar hemen hemen her adım başı. Ve tabi ki mağazalarda. Ama çok enteresandır çok fazla markete boğulmuyorsunuz. Üstelikte klasik Avrupa vari yapılarda marketler. Girişler gösterişsiz ve küçük, içerisi alabildiğine geniş…

 

Madrid’de ki tarihi yapıların girişi, gezilmesi, görselliğinin korunması adına siluete ayrıca önem verilmesi etkileyici. Özellikle düşünülmüş bir çok turistik detay var. Kent turizm için organize bir şekilde hareket ediyor adeta.

 

Madrid’den Barselona’ya geçişimizde şehir içinde olduğu gibi şehirlerarası yolculukta da raylı sistemi tercih ettik. Madrid’i bir uçtan bir uca metro ile gezerken şimdi Barselona’ya hızlı tren ile gidiyoruz.

 

Tren istasyonu kolay ulaşılabilir bir konumda. Tarihi Gar, hali hazırda restorasyonda ama bu hali bile çok güzel. Mutlaka görülmesi gereken yerler arasında olmalı. 

Burada biraz yoğunluk var ki bu da çok normal. Turizm!...

 

Ancak hızlı trenin sağladığı konfor ve rahatlık yolculuğunuzun keyfini çıkarmanızı sağlıyor. 5G ile kesintisiz internet hizmeti sunulan trenin bilet fiyatları da oldukça uygun. Koltuklar rahat, vagonlar temiz ve hijyenik.

 

En önemlisi hizmet müşteri memnuniyeti odaklı!

 

Ve 2,5 saatlik tren yolculuğunun sonunda nihayet Barselona’ya ulaşıyoruz. Güzel bir Mayıs akşamüzeri giriş yaptığımız kent Madrid gibi bizi yeşil bir örtüyle karşılıyor.

İspanya’da yeşil tam olarak hayatın içinde diyebiliriz.

 

Tarihi doku ve yeşili böylesine doya doya yaşamak, hissetmek keyif verici ama Türkiye’deki durumu düşünce insanın içi cız ediyor.

 

Böylesine güzelliklere fazlasıyla sahip olduğumuz ülkemizde, kentimizde şehir girişlerini gözümün önüne getirince kederleniyorum.

 

Güya dünyayı gezip gören yerel idarecilerin bu konudaki beceriksizliği, iş bilmezliği öfkelendiriyor.

 

Biz de böylesine güzel işlere imza atabiliriz.

 

Biraz kafa yormak lazım!

 

Gerçekten istemek, yapmak lazım!

 

Özellikle Mersin için detaylı bir şekilde inleyeceğim Barselona izlenimlerim bundan sonraki yazılarımda sizlere de fikir verir umarım.

 

Mersin dünyanın en güzel şehirlerinden biri.

 

Ama gerçek şu ki bu yanlış şehircilik uygulamaları ve çözümü ertelenen sorunların dağ gibi büyümesi her geçen gün kan kaybetmesine neden oluyor.

 

Eğer bu yanlışlardan bir an önce dönmezsek kaybımız çok büyük olacak!

ARŞİV YAZILAR