Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

LİMANIN VAR MI, DERDİN VAR!....


7.12.2025

    Mersin Limanının sahibi şirketin kent dinamikleri ile olan sıkıntıları öyle anlaşılıyor ki devam ediyor.

    Yakın bir zamanda sona erecek gibi de görünmüyor.

    Konuyu MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Mehmet Sait Kayan’ın ağzından dinleyelim.

    Durumu şöyle özetliyor Mehmet Sait Kayan:

    “MIP ve MTSO “süreç çözüldü” algısı verdi.

    Oysa ihracatçının çilesi devam ediyor.

    Mersin kamuoyuna ‘süreç çözüldü’ algısı verildi, fakat ihracatçının kapıda, limanda, sahada yaşadığı çile aynen devam ediyor.

    Boş açıklamalarla bu kentin vaktini de naktini de boşa harcayamazsınız.

    Böyle bir ortamda MÜSİAD olarak biz bu meselenin çözüldü denilip rafa kaldırılmasına izin vermeyeceğiz, verilen sözlerin takipçisiyiz.”

    Mehmet Sait Kayan’ın verdiği bilgilerden anlıyoruz ki; ana sorun liman işletmecisi şirketin kafasına göre ücret tarifeleri uygulaması, aklına estikçe değiştirmesi.

    Deli Dumrul hikayesini hatırlatıyor şirketin uygulamaları.

    Şöyle söyleyelim;

    Mersin Limanını kullanmak durumunda olanlar için şirketin uygulamaları can yakan cinsten.

    Kuralsızlık.

    Belirsizlik.

    Yüksek tarifeler.

    Ücretli Yanaşma Penceresi.

    Fuzuli işgal ve benzeri ek mali yükler.

    M. Sait Kayan’a göre bu durum özellikle küçük ve orta ölçekli ihracatçılar üzerinde ciddi bir maliyet baskısı oluşturuyor.

    Liman sahasındaki mevcut tablo özellikle “büyük firmalara performansına göre prim usulü indirim, küçük firmalara keyfi uygulama” şeklinde özetlenebilecek bir yapıya dönüşüyor, dönüştürülüyor.

    “Herkes niçin çözüm istiyoruz” diyen M. Sait Kayan atılması gereken adımları da sıralıyor:

     “Biz liman yönetiminden, tüm tarifelerin hiçbir firmayı dışarıda bırakmayacak şekilde şeffaf biçimde yeniden düzenlenmesini, pandemi döneminin geçici uygulaması olarak devreye alınan pencere sisteminin gözden geçirilerek adil hale getirilmesini ya da tamamen kaldırılmasını, fuzuli işgal ve benzeri maliyet kalemlerinin keyfi uygulamalara kapı açmayacak açıklıkta netleştirilmesini ve bütün bu düzenlemelerin yazılı, denetlenebilir ve geri adım atılmasına imkan vermeyecek şekilde kayıt altına alınmasını talep ediyoruz.”

    Liman işletmecisinin kafasının nasıl çalıştığını anlatması açısından açıklamanın son bölümü çok önemli.

    Türkçesi şu:

    Uygulanan sistem keyfiliği ön plana çıkarıyor.

    Yazılı değil.

    Denetlenebilir değil.

    Kalıcı değil.

    Kayıtlı bile değil.

    Mehmet Sait Kayan gidişatın sonunu da şöyle anlatıyor:

    “İhracatçının ‘Benim şu tarihe kadar liman maliyetim budur’ diyebildiği bir yapı kurulmadığı sürece, bugün limanda görülen maliyetler yarın sevkiyat aşamasında katlanarak artacak ve özellikle kısıtlı imkanlarla ihracat yapan işletmeler üzerinde ağır bir tahribat yaratacaktır.”

    M. Sait Kayan durum tespitini yapmış.

    Teşhisi koymuş.

    Çareyi söylemiş.

    Daha ne desin?.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “KÖRLER, SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR!..”

ARŞİV YAZILAR