Yüksel Ekici

Yüksel Ekici

APARAT!..


31.07.2025

    Neye yanıp, dertleneceğimizi şaşırdık.

    Yandık, bittik bir taraftan; dünya sallanıp duruyor diğer taraftan.

    Kapımıza bırakılan bir de komisyon meselesi var ki; tutanın, dokunanın elini yakacak cinsten.

    Adını bile doğru dürüst koyamadığımız bu işin sonucunda hepimizin yanması kuvvetle muhtemel.

    Tahtaravelli gibi düşünün.

    İki tarafında da ağırlık olacak ki; insin çıksın, eşitlik olsun, adaletli olsun.

    Sıkıntı şu;

    Tahtaravellinin çalışması, iş görmesi için orta yerde sabit bir denge aparatı olması gerekiyor.

    İşte CHP’yi bekleyen tehlike budur.

    Aparat olmasıdır.

    Oldurulmasıdır.

    Tuzaktır.

    Özgür Özel Silivri ziyareti çıkışı yaptığı açıklama ile komisyonda olacaklarını söyledi. 

    “Komisyon lafını önce biz söyledik” mantığı ile “nitelikli çoğunluk” hayalperestliği ile yine iktidara refakatçı olmanın kapısından girdi.

    Kalabalık laflar etti.

    Daha önceki komisyonlarda yuttukları tozları unuttu.

    Aparat oldu.

    Kendini halkın yerine koydu.

    Halkın devre dışı bırakılmasını meşrulaştırdı.

    Kontrolü kaybetti.

    Kendisini de, partisini de ipotek altına aldı şeklinde düşünecek kadar yanlış bir karar olarak yorumluyorum  CHP’nin bu kararını.

    Komisyon trafiğine girmek kendi estirdiği rüzgarları boşa düşürmekten başka bir şeye yaramaz.

    Zamana oynamaksa stratejisi yanlıştır.

    Karşı strateji kurması, direniş stratejisi geliştirmesi gerekirken ele geçirdiği psikolojik üstünlüğü elinden kaçırma riski vardır.

    “10 Üye vereceğiz” lafı ne kadar gerçekse, “anayasa yaptırmayacağız” lafı da o kadar hayalcidir.

    İmamoğlu’nun aday adaylığı sürecindeki olağanüstü çabasını bu tek yönlü komisyon meselesinde göstermemesi, belki de gösterememesi bana göre üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur.

    İmamoğlu için iki günde sandık kurabilecek, sonuç alabilecek bir  performansa sahip olan bir parti neden bu çok önemli konuda tabanının fikrini sorma gereği duymaz merak konusudur.

    CHP’nin kendi tabanına, CHP’li olmasa da CHP’nin temsil ettiği değerlere saygılı bir seçmen kitlesine ne zaman güveneceği sorusunu en başa koyarım.

    Ağızlarını yaya yaya “Atatürk’ün Partisi”  diyenlerin sürekli koltuk değneği aramaları veya koltuk değneği olmayı kabullenmeleri bu ülkenin yurtseverlerine, vatan sevdalılarına saygısızlıktan da öte ihanettir. 

    Nedeni nedir?.

    Siyasi basiretsizlikmidir?.

    Kerameti kendinden menkul pasif siyaset stratejisimidir?.

    Göreceğiz.

    Bana sorarsanız cevabım basittir.

    Kabağın kimin başına patlayacağı bellidir de ondan der geçerim.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “AKIL DOĞUŞTANDIR, APTALLIK SONRADAN ÖĞRENİLİR!..”

   

ARŞİV YAZILAR