Mersin’de 120 aylık veriler alarm veriyor, 2026 yazı kritik bilimsel çalışma uyardı.
Haber Merkezi
Mersin, hızla artan konut su tüketimi ve iklim değişikliğinin etkisiyle ciddi bir su krizi riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Tarsus Üniversitesi Sosyal Simülasyon Araştırmaları Laboratuvarı’nda yürütülen ve son 120 aylık su tüketim verilerine dayanan bilimsel çalışma, kentte su tüketiminin kalıcı ve yapısal bir artış trendine girdiğini ortaya koydu.
Çalışmayı yürüten Doç. Dr. Ahmet Yaman, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde Mersin’in mevcut su sisteminin sınırlarına hızla yaklaştığını belirterek, “Artık mesele yalnızca altyapı değil, arz güvenliği meselesidir” uyarısında bulundu.
SUYU EN ÇOK KONUTLAR TÜKETİYOR
Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri, Mersin’de toplam su talebinin büyük bölümünün konutlardan kaynaklanması oldu. Sanayi ve büyük işletmelerden ziyade, hane halkı su tüketimi her yıl istikrarlı biçimde artıyor.
Verilere göre; 2015’te kişi başı aylık konut su tüketimi 14 m³ iken, 2024’te bu rakam 23 m³’e ulaştı. Son 10 yılda kişi başı su tüketimi %50’den fazla arttı.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SU DENGESİNİ BOZUYOR
Araştırmada, sıcaklık artışı ile su tüketimi arasında doğrudan ve pozitif bir ilişki tespit edildi.
Yağış rejimindeki azalma ve yaz aylarında artan bahçe sulamaları, serinleme ihtiyacı ve yazlık konut kullanımı, su talebini kısa sürede olağan seviyelerin çok üzerine taşıyor.
Bu durum, özellikle yaz aylarında şebeke ve su arzı üzerinde “pik baskı” yaratıyor. Sistemin en zorlandığı dönemler, en sıcak günler oluyor.
2026 YAZI İÇİN NET UYARI
Bilimsel modellemelere göre, mevcut eğilimlerin sürmesi halinde 2026 yaz aylarında aylık su tüketiminin 4,3 – 5,7 milyon metreküp seviyelerine çıkması bekleniyor.
Bu rakamlar, Mersin için yalnızca bir tahmin değil; altyapı kapasitesi, arz güvenliği ve kesinti riski açısından ciddi bir stres testi anlamına geliyor.
SU İDARESİ MALİYET ŞOKU YAŞIYOR
Çalışma, su yönetiminin mali yapısına ilişkin de çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
MESKİ’nin; m³ başına ortalama gideri 2015’te yaklaşık 15 TL iken, 2024’te 170 TL’nin üzerine çıktı. m³ başına ortalama gelir ise aynı dönemde 12 TL’den 122 TL’ye yükseldi.
Ancak giderlerdeki olağanüstü artış, gelir artışını aşarak gelir-gider dengesini bozdu. Enerji maliyetleri, altyapı yatırımları, işletme giderleri, düşük tahsilat oranları ve kaçak su kullanımı, su hizmetlerinin finansal sürdürülebilirliğini kırılgan hale getirdi.
FİYAT ARTIŞI ÇÖZÜM DEĞİL
Sosyal Simülasyon Araştırmaları Laboratuvarı’nda yapılan simülasyon testleri, su tarifelerindeki artışların tüketimi yalnızca kısa süreli (yaklaşık 2 ay) baskıladığını, ardından eski tüketim alışkanlıklarına geri dönüldüğünü gösterdi.
Doç. Dr. Ahmet Yaman, “Sorun sadece fiyatla çözülemez. Asıl mesele konut temelli su tüketimini nasıl yöneteceğimizdir” dedi.
ÇÖZÜM: DİJİTAL İKİZ VE VERİYE DAYALI POLİTİKA
Yaman, kentlerin su arz ve talebini yönetebilmesi için “Kentin Dijital İkiz Su Tüketim Senaryoları” oluşturulmasını önerdi.
Bu sayede, farklı iklim ve tüketim senaryolarına göre önleyici ve davranış odaklı kamu politikalarının geliştirilebileceğini vurguladı.
TÜRKİYE İÇİN ERKEN UYARI
Araştırma, Mersin özelinde ortaya çıkan tablonun, Türkiye’deki birçok kent için erken bir uyarı niteliği taşıdığını gösteriyor.
Su artık “nasıl olsa akar” denilecek bir kaynak değil.
Bilim insanları, bugün önlem alınmazsa yarın çok daha pahalı, sert ve zorunlu kararlarla karşılaşılacağını vurguluyor.
